Şeytan, namaz kılanlarla nasıl uğraştığını şöyle anlatır:
- Namaz kılmana lüzum yok, kılmazsan “Allah Gafur ve Rahim’dir, nasıl olsa affeder.” diyerek, namaza karşı ilgisiz olmasını sağlarım.
- Eğer namaz kılmak için ısrar ederse: “Çok yoğun işlerin var, çalışıyorsun. Çalışmak da bir ibadettir. Çoluk çocuğunun rızkını kazanıyorsun.” derim.
- Namaz kılmada ısrar ederse, bu defa: “Bu namaz kıl kıl hiç bitmiyor. Bitmediği için usanç veriyor. Boş ver kılma.” derim.
- Genç bir Müslüman namaz kılmak isteyince: “Daha gençsin, yaşlanınca, emekli olunca, çocuklarını evlendirince, ununu eleyip eleğini asınca kılarsın.” derim. Beni dinlemez illa da kılmak isterse, bu defa da; “Ezan daha yeni okundu, henüz daha vakit var, hem meşgulsün, işini bitir, sonra kılarsın.” derim.
- Namazını geciktirmezsem, insan şeytanlarımdan birini yollarım ve onu meşgul ederek namazını geciktiririm.
- Onu da yapamazsam, yani kul namazını ilk vaktinde kılmak isterse, o kula namazda musallat olurum. “Sağa bak, sola bak.” derim, bakınca da yüzünü okşar, alnından öperim. Sonra da “Namazın bozuldu.” diye vesvese verir, namazdan çıkarırım. Namazını tekrar kılmasını söylerim, “Olmadı, bir daha.” derim, namazdan soğutup terk ettirene kadar buna devam ederim.
- Sağa sola baktıramazsam olmadık şeyleri aklına getiririm. Ne okuduğunu, kaç rekat kıldığını bilemez.
- Eğer yalnız başına namaz kılıyorsa, yanına gider ve ta’dil-i erkanı terk ettirerek namazını acele kılmasını emrederim. Horozun yem yediği gibi, secdelerini hızlıca yaptırıp, namazını alelacele kıldırırım.
- Bunu da yaptıramazsam, cemaatle namaz kılarken, başına bir gem takarım. Başını imamdan önce secdeye, rükuya götürür ve kaldırırım.
- Bunu da yaptıramazsam, namazda parmaklarını çıtlatmasını emrederim. Böylece beni tesbih eder.
- Miskinlere, zavallılara giderim, namazı bırakmalarını emrederim. “Namaz size göre değil, siz işinize bakın, rızkınızı kazanın derim.” derim.
- Hastalara giderim, “Hastaya zorluk yoktur, iyi olunca namaz kılarsın.” derim. Hatta hastayı isyan ettirir küfre bile sokarım.
- Her şeye rağmen huşû ve hudû ile ta’dil-i erkana göre namaz kılana sağdan yaklaşır, “Aferin sana, var mı senin gibi namaz kılan? Başkaları namaz kılar gibi yatıp kalkıyorlar, keşke hepsi sana baksa senin gibi namaz kılsa, seni örnek alsalar…” derim. O namaz kılan da kendini beğenir ve kibirlenerek: “Evet, doğru.” derse, onu da tuzağıma düşürmüş olurum. Böylece kazandığı bütün sevabı gider.