Çocuklara Namazı Sevdirmenin Yolları

Önce Bilgilendirmek
Doğru bilgilerle namazı anlatmak, namazın ruhu ile onları tanıştırmak, namazla ilgili onlarca ayet ve hadisten yola çıkarak onların gönüllerine namaz sevdasını, beyinlerine namaz bilgisini kazımak gerekir.

Bilinçlendirmek
Namaz konusunda çocuklarımızı bilinçlendirmemiz gerekir. ”Niçin namaz kılarız?”, ”Kimin için namaz kılarız?” ve ”Nasıl namaz kılmalıyız?” gibi sorularının cevaplarını onlara ikna edecek şekilde açıklamamız gerekir. ”Namazı kılarsak ne olur, terk edersek ne olur?”,”Namazın dünya ve ahirette kazanımları nelerdir?” gibi sorulara doyurucu ve onların seviyesine uygun cevap vererek açıklamalıyız.

Önemsemek
Bugün çocuklarımızın okuldan, dershaneden, kurstan, spordan geri kalmamaları için nasıl çırpınıyorsak Yüce Yaratıcının huzuruna çıkmaları konusunda da aynı hassasiyeti göstermeliyiz. O’nun huzuruna çıkma konusunda devamsızlık yapmamalarını, yok yazılmamalarını onlara sık sık hatırlatmalıyız. Huzurdan yok yazılırsak, bunun Yüce Rabbin gücüne gideceğini onlara anlatmalıyız.

Küçük Yaşta Onları Namaza Alıştırmak
Peygamberimiz, yedi yaşına gelince çocuklarınızı namazla emrediniz buyuruyor. Buna göre çocuk yedi yaşında namazlı olmalı, bunun için de yedi yaşından önce namazı öğrenmelidir. Küçük yaşlarda çocuklarını namazla tanıştırmayan, onları namaza alıştırmayan anne babaların, on sekiz yirmi yaşlarında çocuklarının beynamazlığından sızlanmaya hakları yoktur.

Namazlı Büyükler Olarak Onlara Örnek Olmak
Yüce Rabbimiz, evlerinizi namazgah edinin (Yunus,87) buyurur. Peygamberimiz de namazların bir kısmını/sünnetlerini evlerinizde kılarak evlerinizi kabirlere çevirmeyin buyurur. O halde kadın erkek tüm aile bireyleri olarak yavrularımıza namazlı örnekler sunmalı, namaz fotograflarıyla onların beyinlerini süslemeliyiz.

Evde Cemaat Olmak
Eşlerimizi, çocuklarımızı ve ev halkımızı en sadık cemaatimiz bilerek namazı onlarla birlikte yaşamalıyız.

Camiye Cemaate Götürmek
Kız olsun erkek olsun, ne kadar küçük olurlarsa olsunlar. Camiyi kirletirler, cemaati rahatsız ederler diye korkmadan. Hz. Peygamberin mescidinde ağlayan çocuklar vardı anneleriyle birlikte. Onun torunları çok küçük yaşlarda mescide geliyorlar, hutbe okurken yanına çıkıyorlar, kucağında oturuyorlar, namaz kılarken üstüne çıkıyorlardı.

Kolaylaştırmak
İlmihal kitaplarımızda abdest ibriğini dolu koymak, sonraki abdest alacak kimseye teşvik ve kolaylık olsun diye tavsiye edilmiştir. Bunun gibi, çocuklarımızın soğuk mevsimlerde sıcacık sularla abdest alabilecekleri imkanları hazırlamalı, namaz kılacakları seccadeleri sermeli, her aile bireyine özgü en güzel seccadeler tahsis edilmelidir. Gençlerimiz için sabahleyin boy abdesti alacak ortamları hazırlamalı, gerektiğinde boy abdesti almada utanacak bir şeyin olmadığı anlatılmalı. Çocuklarımıza uzun yaz gecelerinde vakit kolaylığı tanımalıdır. Öncelikle farzları kılmalarını sağlamalıyız. Sünnet, nafile namazları kılmalarını, tesbihat ve duaları bilahare öğrenirler. Hz. Hüseyin, çocukları namaza alıştırırken öğle ile ikindiyi, akşam ile yatsıyı birleştirerek kılmaların ister; buna itiraz edenlere de bu onların namazdan uzak almalarından daha iyidir diye cevap verirdi. (İbn Mahled, Ahbâru’s-Sığar, 138) Sabahleyin namaza uyanamayan yavrumuza, kalktığında ilk iş olarak sabah namazını kılmasını tavsiye ederek günü mutlaka namazla başlatma ruhunu aşılamalıyız.

Ödüllendirmek
Namaz kılan çocuklarla kılmayan çocuklar bir olur mu? Namazlı gençlerle, beynamaz gençler bir olur mu? Elbette olmaz. Allah katında da bir olmaz, kullar katında da. Bir olmadığını göstermeliyiz. Onlara iltifat ederek, okşayarak sırtlarını sıvazlayarak, zaman zaman hediyeler alarak bunu göstermeliyiz.

Pratik İpuçları Sunmak
Sözgelimi ‘tertib sahibi olma’nın İslam’da ne büyük rütbe olduğunu onlara anlatmalıyız. Tertip sahibi kimse, üzerinde bir günden fazla namaz borcu olmayan kimsedir, çocuklarımıza buluğ çağından önce bu bilgiler verilerek onlaır bu büyük makam sahibi olmaya yönlendirmeliyiz. Yine 40 gün devamlı namaz kılan bir kimsenin namaza alışacağını, artık namazı bırakamayacağını anlatmalıyız. Kevser suresini okuyarak zamanında uyuyan kimsenin istediği saatte, özellikle namaz vaktinde uyanabileceğini öğretmeliyiz.

Tedaviye Devam Etmek
Bıkmadan usanmadan, ara vermeden, kararlılık, azim ve ümitle yöntem ve taktikler değiştirerek tedaviye devam etmeliyiz. Peygamberimizin sallallahu aleyhi ve sellem gelin ettikten sonra altı ay Hz. Fatıma-Ali çiftini sabah namazına uyandırdığını hatırlamalıyız. Hz. Fatıma, Peygamberin sallallahu aleyhi ve sellem sevgili kızı, onun evinde yetişmiş, onun terbiyesini almış. Damat Hz. Ali de öyle. Çocuk yaşından itibaren onun dizinin dibinde yetişmiş. Buna rağmen Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, onlara babalık görevini yapıyor ve bizlere de en güzel örnekleri sunuyor. Çünkü yavrularımız bizim ciğerparelerimiz, onlardan vazgeçemeyiz, onları günahlara ve cehenneme terk edemeyiz.

Nefret Ettirmemek
Namaz kılanları müjdeleyiniz, namazdan nefret ettirmeyiniz. Onları namaza ikna etmeliyiz. Yüce Yaratıcının huzuruna çıkmaya hazırlamalıyız. Onların anlayacağı bir dil ve üslupla. Biz yahut çocuklarımız namaz kılarlarken, onların yaptığı yaramazlıklar yüzünden asla onları dövmemeliyiz.

Merhamet Etmek
Onlara acımak. Ama onlara merhameti, onları beynamazlığa terk etmek olarak görmemek. Zira beynamazlık, cehenneme götürür. Çocuklarını namaza kaldırmaya ve namaza alıştırmaya kıyamayan anne-babalar, onları azaba kıydıklarının farkında olmalıdırlar. Rabbimiz şöyle uyarıyor böylelerini: “Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyun..” (Tahrim,6).

Dua Etmek
Bütün bunları yaptıktan sonra dua etmeliyiz. Salih evlat ihsan etmesi için, zürriyetimizi ıslah etmesi için, evlatlarımızı kendine yaraşır kul yapması için Rabbimize yalvarmalıyız. Bu konuda Kur’ân’ın dua örneklerinden yararlanabiliriz:

Rabbim! Bana tarafından hayırlı bir nesil bağışla. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin. (Âl-i İmran, 38)

Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takvâ sahiplerine önder kıl! (Furkan, 74)

Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben Müslümanlardanım. (Ahkaf, 15)

Rabbim! Beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut! (İbrahim, 36)

Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle. (İbrahim, 40).

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*